1-) Nefse, günahlardan kaçmak, ibadet yapmaktan daha güç gelir. Onun için günahtan kaçmak daha sevaptır.
İmam Rabbani
2-) Sünnet ile bid’at birbirinin zıddıdır. Birini yapınca öteki yok olur.
İmam Rabbani
3-) Gençlik zamanında dinin emirlerine uymak, dünya ve ahiret nimetlerinin en üstünüdür.
İmam Rabbani
4-) Cahillerin, büyüklere dil uzatmalarına sebep olmayınız! Her işinizin İslamiyet’e uygun olması için, Allahü Teâlâ’ya yalvarınız.
İmam Rabbani
5-) Kalbin birçok şeyleri sevmesinin sebebi, hep o bir şey içindir. O da nefsdir.
İmam Rabbani
6-) Tesbih okumak (sübh****lah demek), tövbenin anahtarı ve hatta özüdür.
İmam Rabbani
7-) Ölmek, felaket değildir. Öldükten sonra, başına gelecekleri bilmemek felakettir.
İmam Rabbani
8-) Ölülere dua ve istiğfar etmekle ve onlar için sadaka vermekle, imdatlarına yetişmek lazımdır.
İmam Rabbani
9-) İhsan sahibinin kapısı çalınınca açılır.
İmam Rabbani
10-) Birkaç günlük zamanı büyük nimet bilerek, Allahü Teâlâ’nın beğendiği şeyleri yapmağa çalışmalıdır.
İmam Rabbani
11-) Gönül dalgınlığının ilacı; gönlünü Allahü Teâlâ’ya vermiş olanların sohbetidir.
İmam Rabbani
12-) Bu fakire göre insanların üstünlüğünün sebebi, dini desteklemeleri ve dinin hükümlerini tebliğ için malı ve canı feda hususunda öncü olmalarıdır. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz bu hususta herkesten daha önde olduğu için, her mü ‘mine emsalsiz bir örnek olmuştur. Aynen bunun gibi, dini destekleme ve tebliğ hususunda öncü olan diğer kişiler de arkadan gelenlere örnek olmuşlardır.
İmam Rabbani
13-) Farzı bırakıp, nafile ibadetleri yapmak boşuna vakit geçirmektir.
İmam Rabbani
14-) Rezzak olan Hak Teâlâ, rızıklara kefil olmuş, kullarını bu sıkıntıdan kurtarmıştır.
İmam Rabbani
15-) Saadet, ömrü uzun ve ibadeti çok olanındır.
İmam Rabbani
16-) Zekât niyeti ile bir kuruş vermek, dağlar kadar altını sadaka olarak vermekten kat kat daha sevaptır.
İmam Rabbani
17-) Dünyayı maksat edinmemeli. Dünya, nefsin arzularına yardımcıdır. Dünya ve ahiret bir arada olmaz. Dünyaya düşkün olmak, günahların başıdır. Dünyaya düşkün olanlar ahirette zarar görür. Dünyaya düşkün olmamanın ilacı, İslamiyet’e uymaktır.
İmam Rabbani
18-) Velilerin hiçbiri, Sahabe [eshab-ı kiramın] mertebesine çıkamaz.
İmam Rabbani
19-) Kâfirlere kıymet vermek, Müslümanlığı aşağılamak olur.
İmam Rabbani
20-) Küfür, nefs-i emmarenin isteklerinden hâsıl olur.
İmam Rabbani
21-) Bilesin ki, hususi bir hâdise üzerine nâzil olan bir sûre veya ayet, onu okuyan kişiye o mevzuda tam bir fayda sağlar. Meselâ nefs tezkiyesiyle alâkalı bir ayeti okumanın, nefsi kötü huylardan arındırmada büyük bir tesiri vardır. Diğerleri de bu şekildedir.
İmam Rabbani
22-) Muhabbette hîleye yer yoktur. Çünkü seven, artık sevgilisine tutkun bir kara sevdâlı olup ona muhâlefet edemez ve sevgilisinin muhâliflerine de aslâ meyledemez. Onlara hiçbir şekilde tâviz veremez.
İmam Rabbani
23-) Allah Teâlâ, siyah-beyaz bütün ırklara gönderilen Beşeriyetin Efendisi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- hürmetine bizi ve sizi yaşanmayan sözden, amelsiz ilimden kurtarsın! Âmîn!..
İmam Rabbani
24-) Büyükleri sevmek, saadetin sermayesidir. Muhabbete müdahane, gevşeklik sığmaz.
İmam Rabbani
25-) Seadet-i ebediyyeye kavuşmak, peygamberlere uymağa bağlıdır.
İmam Rabbani
26-) Zahid, dünyaya gönül bağlamadığı için, insanların en akıllısıdır.
İmam Rabbani
27-) Vakit çok kıymetlidir. Kıymetli şeyler için kullanmak lazımdır. İşlerin en kıymetlisi sahibine hizmet etmektir. Yani Allahü telaya ibadet ve taat etmektir.
İmam Rabbani
28-) Sonsuz kurtuluşa kavuşmak için, üç şey muhakkak lazımdır: İlim, amel, ihlas.
İmam Rabbani
29-) İbadetlerin hepsini kendinde toplayan ve insanı Allahü Teâlâ’ya en çok yaklaştıran şey namazdır.
İmam Rabbani
30-) Cenâb-ı Hak kullarına şu duâyı tâlim buyurur:…Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler ihsân eyle ve bizi takvâ sahiplerine önder kıl! (el-Furkân, 74) Yani takvâ sahibi olmak kâfî değildir, takvâda önder olmaya gayret etmek lâzımdır.
İmam Rabbani
31-) İnsanın yaratılış gâyesi, kulluk vazifelerini yerine getirmektir. Kime yolun başında veya ortasında aşk ve muhabbet bahşedilirse, bundan maksat, Hak Teâlâ’nın dışındakilerden alâkayı kesmesini sağlamaktır. Yoksa aşk ve muhabbetin kendisi asıl maksat değildir. Bilâkis bunlar, kulluk makâmını elde etmek için birer vâsıtadır. Sâlik, mâsivânın esâret ve kulluğundan tamamen kurtulduğu takdirde ancak Allah Teâlâ’nın kulu olabilir. Velâyet mertebelerinin en üstünü de ubûdiyet (kulluk) mertebesidir. Velâyet mertebeleri içerisinde bundan daha üstün bir makam yoktur.[7]
İmam Rabbani
32-) Nefs bir kötülük deposudur. Kendini iyi sanarak Cehl-i mürekkeb olmuştur.
İmam Rabbani
33-) Bu zamanda dünyayı terk etmek çok zordur. Dünyayı terk lazımdır. Hakikaten terk edemeyen, hükmen terk etmelidir ki, ahirette kurtulabilsin. Hükmen terk etmek de büyük nimettir. Bu da, yemekte, içmekte, giyinmekte, meskende, dinin hududundan dışarıya taşmamakla olur.
İmam Rabbani
34-) Gençlik çağının kıymetini biliniz! Bu kıymetli günlerinizde, İslamiyet bilgilerini öğreniniz ve bu bilgilere uygun yaşayınız! Kıymetli ömrünüzü faydasız, boş şeyler arkasında, oyun ve eğlence ile geçirmemek için uyanık olunuz.
İmam Rabbani
35-) İnsanlar riyazet deyince, açlık çekmeği ve oruç tutmağı anladılar. Hâlbuki dinimizin emrettiği kadar yemek için dikkat etmek, binlerce sene nafile oruç tutmaktan daha faydalıdır.
İmam Rabbani
36-) Dünya hayatı pek kısadır. Bunu en lüzumlu şeyde kullanmak gerekir. Bu en lüzumlu şey de, kalbini toparlamış olanların yanında bulunmaktır. Hiçbir şey sohbet gibi faydalı olmaz.
İmam Rabbani
37-) Âlimlerin dünyaya olan düşkünlüğü, güzel yüzleri üzerinde bir lekedir. Bu gibi âlimlerin ilmi, halka fayda verse de kendilerine fayda sağlamaz. Her ne kadar dinin güçlenmesi bunların omuzlarına bırakılmışsa da buna itibar edilmez. Zira dîni takviye, bazen zalim ve günahkâr kimselerin eliyle de olabilir… Hâlbuki âlimler dünyaya düşkünlük göstermez ve makam, riyaset, mal ve üstünlük sevdasını bertaraf edebilirlerse, işte onlar, âhiret âlimleri ve peygamber vârisi olurlar. Ayrıca onlar, mahlûkatın en üstünüdürler.
İmam Rabbani
38-) Cennet ile Cehennem ‘den başka ebedi bir yer yoktur. Cennet’e girmek için iman ve dinin emirlerine uymak lazımdır.
İmam Rabbani
39-) Her ibadeti seve seve yapmalı. Kul hakkına dokunmamağa, hakkı olanlara hakkını ödemeğe titizlikle çalışmalıdır.
İmam Rabbani
40-) Bir farzı vaktinde yapmak, bin sene nafile ibadet yapmaktan daha çok faydalıdır.
İmam Rabbani
41-) Kelime-i tevhid; putlara ibadeti bırakıp, Hak Teâlâ’ya ibadet etmek demektir.
İmam Rabbani
42-) Velilerin hiçbiri, peygamber mertebesine varamaz.
İmam Rabbani
43-) Dünyayı ele geçirmek için ahireti vermek ve insanlara yaranmak için Allahü Teâlâ’yı bırakmak ahmaklıktır.
İmam Rabbani
44-) Nefse kolay ve tatlı gelen şeyi saadet zan etmemeli, nefse güç ve acı gelenleri de şekavet ve felaket sanmamalıdır.
İmam Rabbani
45-) Müstehapların yerine getirilmesi hususunda gevşeklik gösterilmemelidir. Zira müstehaplar Cenâb-ı Hakk’ın sevdiği ve razı olduğu şeylerdir. Kişi, yeryüzünün bir köşesinde Hak Teâlâ’nın sevdiği ve razı olduğu bir ameli bilir ve onu yapma imkânı olursa bunu ganimet bilmelidir. Bu durum, birkaç kırık saksı parçası ile değerli taşları satın alan kişinin hâline benzer.
İmam Rabbani
46-) İnsanın yaratılışındaki maksat, kendisine emredilen ibadetleri yerine getirmektir. İbadetlerin edâsından maksat da îmânın hakîkati demek olan «yakîn»i elde etmektir.
İmam Rabbani
47-) Edebi gözetmek, zikirden üstündür. Edebi gözetmeyen Hakk’a kavuşamaz.
İmam Rabbani
48-) Ehlin gönlü için (ailenin gönlünü almak için) günah işlemek ahmaklıktır.
İmam Rabbani
49-) Mubahları gelişi güzel kullanan, şüpheli şeyleri yapmağa başlar. Şüphelileri yapmak da harama yol açar.
İmam Rabbani
50-) Ayet-i kerimede mealen; Vallahu basirun= Allah onların ne yaptıklarını görmektedir buyruldu. Allahü Teâlâ her şeyi gördüğü halde, (insanlar) çirkin işleri yaparlar. Aşağı bir kimsenin bile bu işleri gördüğünü bilseler, vaz geçerler yapmazlar. Bunlar ya Hak telanın görmesine inanmıyorlar yahut onun görmesine kıymet vermiyorlar. İmanı olana her ikisi de yakışmaz.
İmam Rabbani
51-) İhlas ile yapılan küçük bir iş, senelerce yapılan ibadetler gibi kazanç (sevap) hâsıl eder.
İmam Rabbani
52-) Kalbin tasviyesi (temizlenmesi); İslamiyet’e uymakla, sünnetlere yapışmakla, bid’atlerden kaçmakla ve nefse tatlı gelen şeylerden sakınmakla olur. Zikir ve rehberi, doğru yolu gösteren âlimi sevmek bunu kolaylaştırır.
İmam Rabbani
53-) Malı zarardan korumanın ilacı, zekât vermektir.
İmam Rabbani
54-) Salih ameller İslam’ın beş şartıdır. Salih amelleri yapmadan kalp selamette olmaz.
İmam Rabbani
55-) Dünyanın vefasızlıkta eşi yoktur, dünyayı isteyenler de alçaklıkta ve bahillikte (cimrilikte) meşhurdur. Aziz ömrünü, bu vefasızın ve değersizin peşinde harcayanlara yazıklar ve korkular olsun.
İmam Rabbani
56-) Annenin yavrusuna faydası olmadığı (annenin yavrusundan kaçacağı) kıyamet günü için, hazırlık yapmayana yazıklar olsun!
İmam Rabbani
57-) Gına sahiplerinin yani zenginlerin, alçak gönüllü olması güzeldir. Fakirlerin ise onurlu olması lazımdır.
İmam Rabbani
58-) Dünyayı terk etmek iki türlüdür; birincisi, mubahların, zaruret miktarından fazlasını terktir. Bu çok iyidir. İkincisi, haramları ve şüphelileri terk edip yalnız mubahları kullanmaktır. Bu zamanda bu da iyidir.
İmam Rabbani
59-) Bir kimsenin önüne lezzetli, tatlı yemekler konsa, iştihası olduğu halde ve hepsini yemek istediği halde, dinimizin emrettiği kadar yiyip, fazlasını bırakması, şiddetli bir riyazettir ve diğer riyazetlerden çok üstündür.
İmam Rabbani
60-) Peygamberlere uymak, kişiyi yüksek derecelere ulaştırır; asfiyâ, yani gönlü saf olan büyüklere tâbî olmak, büyük mertebelere vâsıl eder. Hazret-i Ebû Bekir -radıyallâhu anh- dâimâ Peygamber Efendimiz’e tâbî olarak O’nu tasdîk etme saâdetine koştu ve sıddîkların başı oldu. Lânetli Ebû Cehil ise tâbî olma kabiliyetini nefsani arzularının mezbelesinde ziyan ettiği için mel’unların önderi oldu.
İmam Rabbani
61-) Dünya âhiretin tarlasıdır. O tarlayı ekmeyip verimli toprağını boş bırakan ve amel tohumlarını zayi eden kişiye yazıklar olsun! Bilmek gerekir ki, toprağın boş bırakılıp zayi edilmesi ya oraya hiçbir şey ekmemekle olur, ya da oraya çürük ve bozuk tohum atmak suretiyle olur. (Yani kişi ya ömrünü boş geçirmek ya da nefsani arzularla ziyan etmek suretiyle ebedî hüsrâna düşer.) Herkesçe mâlûmdur ki, zâyî etmenin bu ikinci kısmının zararı, birinci kısma göre daha fazladır.
İmam Rabbani
62-) Sohbeti ganimet bilmelidir. Sohbetin üstünlüğü, bütün üstünlüklerin ve kemallerin üstüdür.
İmam Rabbani
63-) Geçici lezzetlere, çabuk biten, tükenen dünyalıklara aldanmamalıdır.
İmam Rabbani
yorum Yap