Reddetme eylemi, birisini veya bir şeyi kendinden uzaklaştırmak olarak tanımlanabilir. “Reddedilme”yi ise bir kişi, topluluk ve/veya kuruluş tarafından kabul edilmemek, geri çevrilmek ve/veya yok sayılmak olarak ifade edebiliriz.
Reddetme ve reddedilme günlük yaşamımızda büyük veya küçük ölçeklerde yaşayabiliriz. Hayatın bir parçası olsalar da, bazı reddedilme türleriyle başa çıkmak oldukça zor olabilir.
Reddedilme, çeşitli durumlarda ortaya çıkabilir. Örneğin, bir kişi önemli bir duygusal ilişkisi bittiğinde reddedilmiş hissedebilir. Evlat edinilmiş biri, biyolojik annesi tarafından ya da arkadaş edinmekte sıkıntı yaşayan bir çocuk akranları tarafından reddedilmiş hissedebilirler.
Ayrıca “reddedilme”, çalışma ortamında bir pozisyon için reddedilme veya başvurulan bir okuldan kabul edilmemek gibi, yaşam olaylarından da kaynaklanabilir.
Başkaları tarafından kabul edilmediğimizde, genellikle utanç, üzüntü ve/veya keder gibi acı verici duygular yaşarız.
Reddedilme Korkusu/H***asiyeti
“Reddedilme korkusu”, yaşamlarımız üzerinde yüksek etkiye sahip olabilen güçlü bir korku ve kaçınma duygusudur. Bazılarımız için reddedilme durumları sinir bozucu görünürken, bazılarımız için bu korku dayanılmazdır.
Reddedilme korkusu veya h***asiyeti olan insanlar, reddedilmekten korktukları için başkalarından izole yaşayabilir veya ilişkilerde bağ kurmaktan kaçınabilirler.
Bu korku veya h***asiyet, ruhsal sağlığımızda “kronik yalnızlık” ve ”depresyon” gibi sorunlara yol açabilir.
Reddedilmenin Psikolojik Etkileri
Reddedilme çok acı verici olabilir. Çünkü insanları sanki istenmiyor, değer görmüyor ya da olduğu gibi kabul edilmiyormuş gibi hissettirebilir.
Bir çocuk, geçici olarak meşgul bir ebeveyn tarafından reddedilmiş hissedebilir veya soru sormak için görüşmek isteyen bir öğrenci müsait olmayan bir profesör tarafından reddedilmiş olabilir. Bu reddedilme türleri, hızlı bir şekilde çözülebilir ve uzun süren etkilere sahip değillerdir.
Öte yandan, uzun vadede ve süreklilik gösteren veya hali hazırda devam eden reddedilmeler, derin ve kalıcı psikolojik etkilere neden olabilir.
Bu etkiler şunlardır;
Travma:
Aşırı duygusal sonuçlara yol açan veya süreklilik gösteren reddedilmeler, ciddi psikolojik etkilere veya bir travmaya sebep olabilir. Bazı kişiler, genellikle yaşamın erken dönemlerinde reddedilmiş olan “çoklu travmatik deneyimler”in bir sonucu olarak kronik bir reddedilme korkusu yaşayabilirler.
Örneğin, ebeveynleri tarafından sürekli olarak reddedilmiş hisseden çocuk, okulda ve akranlarıyla ilişkilerinde başarılı olamayabilir ve bu durum atlatılamazsa, yetişkinliğindeki özel ve/veya iş ilişkilerinde de sıkıntı devam edebilir.
Depresyon: Sürekli reddedilme deneyimi yaşayan herkes depresyona girebilir. Ayrıca, esasen dışlanma ve reddedilmenin bir birleşimi olan “zorbalık” deneyimi; depresyon, stres, yeme bozuklukları ve kendine zarar verme davranışları gibi birçok olumsuz etkiye sahip olabilir.
Acı: Reddedildiğimizde yaşadığımız acı ile fiziksel yaşadığımız acıya verdiğimiz tepki aynıdır. Araştırmalar, fiziksel acının aktive ettiği aynı beyin yollarının, sosyal acılar ve reddedilmeyle de aktive olduğunu göstermiştir. Bu sebepten beynimiz, kişi fiziksel acı yaşadığında doğal ağrı kesicilerini (opioidler) salgıladığı gibi, sosyal acı yaşadığı zaman da salgılamaktadır.
Anksiyete ve stres: Reddedilmek, stres ve anksiyete’nin oluşmasına ve artmasına yol açabilir.
Taciz/suistimal: Bir araştırma, ebeveyn(ler)i tarafından yüksek oranda reddedilmiş olan çocukların, yetişkinlik çağlarındaki yakın ilişkilerinde, taciz/suistimal durumlarını sürekli yaşadıkları ya da yaşattıklarını saptamıştır.
Evet, reddedilmek acıtır. Ancak, reddedilmenin acısını duygusal taciz veya fiziksel şiddet ile bir başkasından çıkarmak, hiç sağlıklı değildir.
Şefkatli bir terapist, reddedilmiş hisseden kişinin, reddedilme ile nasıl baş edeceğini öğrenmesine ve de daha sağlıklı ilişkiler kurması için sosyal beceriler geliştirmesine yardımcı olabilir.
Yaygın Reddedilme Durumları
Reddedilme çeşitli durumlarda gerçekleşir ve reddedilen kişi üzerindeki etkileri, reddedilmenin gerçekleştiği koşullara bağlıdır.
Bazı yaygın reddedilme durumları şöyledir:
Ailevi reddedilme:
Kişinin ailesinden reddedilme hissi (genellikle ebeveyn reddi); istismar, terk edilme, ihmal veya sevgi ve şefkatin eksikliğinden dolayı oluşabilir. Bu reddedilme şeklinin bir bireyi yaşam boyunca etkilemesi muhtemeldir ve ciddi sonuçları olabilir.
Toplumsal reddedilme:
Bu tür reddedilme, sosyal ortamlarda zorbalık ve dışlanmak olarak, her yaşta yaşanabilir.
İlişkide reddedilme:
Flört ya da ilişki içinde reddedilmedir. Birkaç örnek verirsek; bir kişi partneri ile bir olayı/deneyimi paylaşmayı istemeyebilir. Ya da sevgisini, şefkatini ve/veya cinselliği esirgeyebilir. Ya da partnerine sıradan önemsiz biri gibi davranabilir. Ayrıca, bir taraf ilişkiye son verdiğinde, diğer partner kendini reddedilmiş hissedebilir.
Romantik reddedilme:
Kişinin, hoşlandığı biriyle romantik bir ilişki istediği ancak reddedildiği durumlardır.
Tüm reddedilme biçimleri acı verebilir. Özellikle, güvendiğiniz ve sevdiğiniz biri tarafından reddedildiğimizde, öz-değerimizi ve öz-güvenimizi derinden zedeleyebilir.
Reddedilmenin Üstesinden Gelmek
Yakın bir arkadaşımızla veya bir aile ferdimizle, reddedilme deneyimi hakkında konuşmak ve paylaşmak yararlı olabilir.
Ancak, reddedilmeye karşı h***as olanlar ve reddedilme ya da dışlanma davranışlarına sıklıkla maruz kalanlar için, hissettikleri acıyla başa çıkmak o kadar da kolay olmayabilir.
Psikoterapi; reddedilme durumunda derinden etkilenen insanların duygularını keşfetmelerine, duygusal yaralarının iyileşmesi için çalışmalarına, öz-saygı ve öz-güvenlerini geliştirip başkalarıyla daha anlamlı ilişkiler kurmalarına olanak sağlar.
Öte yandan, günlük yaşamda meydana gelen, ‘hafif’ denebilecek, reddedilme türlerini kabul etmeye de yardımcı olur.
Reddedilme bazen depresyon, uyuşturucu madde kullanımı ve/veya intihar düşüncesi gibi ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlar, terapide ele alınabilir ve iyileştirilebilir. Terapist, ayrıca bireyin reddedilmesinin olası nedenlerini keşfetmesine ve bu alanlarda kişisel gelişim için çalışmasına yardımcı olabilir.
Bazı bireyler reddedilme acısını içselleştirip, kendilerinde bir sorun olduğuna inanırken, diğerleri bu sorunun onları reddedenlerde olduğuna inanarak dışsallaştırırlar. Bu dışsallaştıran bakış açısı, ‘saldırganlık’ gibi aşırı tepkilere yol açabilir. Saldırgan davranışları, bireyin daha fazla dışlanmasına sebep olur. Kişinin duygularını bir terapistle gözden geçirmesi, bu zararlı davranışları önlemeye yardımcı olabilir.
Sürekli olarak reddedilen bir kişi, yaşadığı kronik reddedilme durumlarının potansiyel sebeplerini terapi yardımıyla keşfedip bulabilir.
Ayrıca, tekrar reddedilmekten korkan ya da geçmişte reddedildiği durumun duygusal yükünden kurtulmak isteyen kişiler, bir terapistinin yardımı ve desteği ile bu duygularından kurtulabilirler.
Sürekli reddedilmek sinir bozucu olabilir. Kendinden şüphe duymaya ve içsel sıkıntıya neden olabilir. Sürekli reddedilen kişiler, başkaları için yeterince iyi olmadıklarını düşünerek veya asla başaramayacaklarına inanarak, ‘kendi kendini reddetme’ye başlayabilirler. Terapi, kişiye bu sorunları çözmekte de yardımcı olacaktır.
Özellikle “sürekli” olduğunda, reddedilmeyle baş etmek zor olsa da, yine de aşağıdaki öneriler iyileşme sürecini kolaylaştırabilir:
Yaşadığınız reddedilme olayını ve ne kadar acı verici olduğunu kabul edin. Reddedilme yaygın bir deneyimdir. Acı ve sıkıntı normal tepkilerdir.
Duygularınızı, kendinize veya başkalarına sözlü olarak ifade edin. Böylelikle, olay netleşir ve reddedilme nedeninin anlaşılması kolaylaşır.
Bu olayın üzerinde durmaktan kaçının, çünkü bu kendi kendini suçlamaya sebep olabilir ve reddedildikten sonra hayatımıza devam etmeyi zorlaştırabilir.
Reddedilmeyi anlamak için “gerçek” sebep(ler)ini fark edin. Kendinizi suçlamaktan veya kendiniz hakkında olumsuz düşüncelerden kaçının.
Dostlarınız ve/veya ailenizle vakit geçirin. Olumlu sosyal etkileşimler, acınızın azalmasında doğal bir yardımcıdır.
Egzersiz, reddedilmenin acısını hafifletebileceğinden, fiziksel aktivite(ler) yapın.
Öz-saygısı daha düşük bireyler için, reddedilme daha acı verici olabilir ve iyileşmeleri daha çok emek isteyebilir. Araştırmalar, reddedilmeye daha duyarlı kişilerin, reddedilmeye yol açan davranışlarda bulunmaya daha yatkın olabileceğini göstermiştir. Ayrıca, ilişkilerinde bu kronik reddedilmeyi engellemeye çalıştıkları için, sosyal durumlardan tamamen kaçınarak, yalnızlığı tercih edebilirler.
Reddedilmeye duyarlı kişilerin, bu duyarlılığın üstesinden gelmesi ve kendi değerleri konusundaki inancını güçlendirmesi için güvenilir aile ve arkadaşlardan oluşan güçlü bir destek sistemi oluşturmak çok yardımcı olacaktır.
Kaynakça;
1.Rejection (Goodtherapy.org)
2.Overcoming Rejection (Goodtherapy.org)
yorum Yap